Aslan (Panthera leo), Panthera cinsindeki büyük kedilerden biridir ve kedigiller (Felidae) ailesinin bir üyesidir. Yaygın olarak kullanılan Afrika aslanı topluca Afrika'daki birkaç alttürü belirtir. Bazı erkek aslanlar 250 kg (550 lb) ağırlığı aşmaktadır.[1] Aslanlar, kaplandan sonra yer yüzünde yaşayan en büyük kedidir. Vahşi aslanlar şu anda Sahra Altı Afrika'da ve Hindistan'da(Nesli tehlikede olan hayvanların bulunduğu Gir Forest Ulusal Parkı'nda) yaşamaktadır. Antik tarihi zamanlarda, Kuzey Afrika dahil olmak üzere Afrika'nın büyük bölümünde, Yunanistan ve Güneydoğu Avrupa'dan Hindistan'a kadar Avrasya'da etkin olarak yaşamaktaydılar. Yaklaşık 10.000 yıl önceki geç dönem buzul çağında (Pleistosende) aslan insanlardan sonra en yaygın kara memelisiydi: Mağara aslanı (Panthera leo spelaea) Kuzey ve Batı Avrupa'da, Amerika aslanı (Panthera leo atrox) ise Amerika'da Yukon ile Peru civarında yaşıyordu.[2] Aslan, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından savunmasız bir tür olarak sınıflandırılmıştır ve yirminci yüzyılın ikinci yarısında 20 yılda Afrika'daki aslan nüfusunda % 30-50 aralığında önemli bir nüfus azalması görülmüştür.[3] Nüfuslarının azalmasının nedeni tam olarak anlaşılmasa da, yaşam alanlarının işgal edilmesi ve insanlar tarafından zarar görmeleri en başlıca sebepler olarak ön görülmektedir. Afrika'da, özellikle Batı Afrika aslanı nüfusu tehlike altındadır.
Rakip erkeklerle sürekli olarak savaşmaktan kaynaklanan yaralanmalar ömürlerini büyük ölçüde azalttığından, vahşi ortamda nadiren 10 ila 14 yaş arasında yaşamaktadırlar.[4] Esaret altında 20 yıldan fazla yaşayabilirler. Aslanlar genellikle savan ve otlak alanlarda yaşamlarını sürdürürler. Aslanlar diğer kedilere kıyasla alışılmadık biçimde sosyaldirler. Genelde avlanan kadın aslan grupları, çoğunlukla büyük toynaklıları hedef alır. Aslanlar yapıları gereği genellikle insanları avlamaktan uzak dururlar ancak yine de bazı aslanlar bu davranışın dışına çıkabilir. Gün boyunca ağırlıklı olarak uyumayı tercih eden aslanlar, nadiren alacakaranlıkta sıklıkla gece (Gececil hayvanlar) aktiftir.[5][6]
Erkek aslan, oldukça ayırt edici olan yelesinden kolayca tanınır ve yüzü insan kültürünün en çok bilinen hayvan simgelerinden biridir. Heykellerde, resimlerde, ulusal bayraklarda ve çağdaş sinema ve edebiyatta geniş bir biçimde tasvir edilmiştir. Aslanlar Roma İmparatorluğu zamanından beri insanlar tarafından tutulmuş ve on sekizinci yüzyılın sonlarından bu yana hayvanat bahçelerinde sergilenmek üzere aranan önemli hayvan türünden biri olmuştur. Hayvanat Bahçeleri, nesli tükenmekte olan Asya kökenli alt türleri için hazırlanan ıslah programlarında dünya çapında işbirliği yapmaktadır.
Carl Linnaeus 1758'de, aslanı Systema Naturae adlı eserinde tanımladı ve ona bilimsel olarak Felis leo adını verdi.[7] 18. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın ortaları arasında, 26 aslan örneği, alt tür olarak tanımlanmış ve önerilmiştir; bunların 11'i 2005 yılında geçerli kabul edilmiştir.[8] Onlar yele rengi ve boyutuna göre ayırt edildi. Bu özellikler bireyler arasında çok fazla çeşitlilik gösterdiğinden, bu formların çoğu muhtemelen gerçek alt tür değildi, özellikle de çoğunlukla "çarpıcı, ama anormal" morfolojik özelliklere sahip müze materyallerine dayandıkları için.[9]
Aslanın en yakın akrabaları, panthera cinsinin diğer türleri olan kaplan, kar leoparı, jaguar ve parstır.
Geleneksel olarak, yırtıcı görünüşü, boyutu ve dağılımı ile ayırt edilen aslanın günümüzde 8 alt türü olduğu kabul edilmiştir.
Günümüzde sekiz (Holosen) alt tür kabul edilmektedir:
Alttürler Açıklama Resim Atlas aslanı (P. l. leo), Barbar aslanı ya da Kuzey Afrika aslanı olarak da bilinmektedir. Eskiden Cezayir, Fas, Tunus ve Mısır'da yaşayan bu alt türün aşırı avlanma nedeniyle vahşi doğada nesli tükenmiştir; Son yabani Atlas aslanı 1920'de Fas'ta öldürülmüştür.[10][11] Aslan alt türlerinin en büyüğü olan Atlas aslanı,[12] 30-3.3 m (98-11 ft) uzunluğunda ve erkek bireylerde ağırlıkları 200 kg (440 lb) fazladır.Kuzey Afrika: (Cezayir, Mısır, Libya, Fas ve Tunus)
Asya aslanı (P. l. persica), Hint aslanı ya da İran aslanı olarak da bilinmektedir. Kuzeybatı Hindistan'daki Gir Forest Ulusal Parkı'nda yaşamaktadırlar. Daha önceleri Türkiye'den, Hindistan ve Pakistan'a kadar uzanan geniş bir kesimde yaygındı.[13] Şu anda Gucerat'taki Gir Forest'te 523 dolayında Asya aslanı mevcuttur.[14]Güney Avrupa: (Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan)
Batı Asya: (Ermenistan, Belucistan, Gürcistan, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Mezopotamya, Umman, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen)
Güney Asya: (Afganistan, Bangladeş, Hindistan ve Pakistan)
Batı Afrika: (Benin, Burkina Faso, Gana,[17] Mali, Moritanya, Nijerya ve Senegal)
Orta Afrika: (Kamerun, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijerya ve Nijer)
Doğu Afrika: (Cibuti, Etiyopya, Eritre, Kenya, Somali, Güney Sudan, Sudan, Tanzanya, Uganda)
Kongo aslanı (P. l. azandica), Kuzeydoğu Kongo aslanı olarak da bilinmektedir. Kongo'nun kuzeydoğu kesimlerinde yaşamaktadır.[15] Şu anda Ruanda'da nesli tükenmiş durumdadır.Orta Afrika: (Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ruanda, Güney Sudan, Sudan, Uganda)
Güneybatı Afrika aslanı (P. l. bleyenberghi), Katanga aslanı olarak da bilinmektedir. Güneybatı Afrika'da ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır. Afrika aslanlarının en büyük alt türleri arasındadır.Güney Afrika: (Angola, Botsvana, Katanga (Demokratik Kongo Cumhuriyeti), Namibya, Zambiya, Zimbabve)[16]
Transvaal aslanı (P. l. krugeri), Güneydoğu Afrika aslanı olarak da bilinmektedir Kruger Ulusal Parkı dahil olmak üzere Güneydoğu Afrika'nın Transvaal bölgesinde yaşamaktadır.[16]Güney Afrika: (Botsvana, Mozambik, Güney Afrika, Svaziland, Zimbabve)
Etiyopya aslanı (P. l. roosevelti), Addis Ababa aslanı olarak da bilinmektedir. Bu yeni alt tür yalnızca Etiyopya'ya da yaşamaktadır.Kuzeydoğu Afrika: (Etiyopya)
Tarih öncesi çağlarda aslanın çeşitli ek alt türleri mevcuttu:
Afrika aslanı, kaplandan sonra dünyanın yaşayan en büyük ikinci kedisidir. Erkek Afrika aslanı ortalama 250 kg'dır. Kaydedilmiş en ağır aslan 1970 yılında İngiltere'deki Colchester Zoo adlı hayvanat bahçesindeki Simba adlı aslandır. Ağırlığı 435 kg olarak kaydedilmiştir. Dişiler ise ortalama 150 kg ağırlığında olabilirler. Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Pençelerinin büyük olması, yere sağlam basmasını sağlar. Aslanlar birbirleriyle bölgeleri için kavga eder. Genellikle bu ölümle sonuçlanabilir. Aslanların pençeleri ve dişleri çok keskindir. Bir insanı bir vuruşta öldürebilir veya yaralayabilir. Genellikle Afrika kıtasında yaşamlarını sürdürürler. Aslanlar dünya üzerinde yaşayan kedi türleri içinde en sosyal cinstir. Diğer tüm kedi cinsleri antisosyal olup yalnız yaşamayı tercih ederken aslanlar büyük gruplar oluşturan tek kedi cinsidir. Grup oluşturmalarının en büyük sebebi kendilerinden çok hızlı olan avlarını grupsal pusu kurarak yakalamak olduğu bazı bilim dünyasınca öne sürülmektedir.
Yaklaşık 10 bin yıl önce aslanlar Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika olmak üzere 5 kıtada yaygın haldeydiler. Bugün ise Amerika kıtasının tamamında, Asya kıtasının Hindistan hariç her yerinde, Avrupa’nın tamamında ve Afrika kıtasının bir bölümünde nesilleri tamamen tükenmiş halde. Bugün Afrika aslanı alt türü, aslan türünün en kalabalık ırkını teşkil ediyor. Vahşi doğada Afrika aslanı, sadece Afrika kıtasının bazı bölümlerinde bulunur. Sahra Çölü’nün güney bölgelerinde, Orta Afrika’nın yaklaşık yarısında, Doğu Afrika’da ve Güney Afrika’nın küçük bir bölümünde yaşamaktadır.
Savunmada ve av sırasında birleşen aslanlar, avlarını kovalar ya da pusuya düşürür. Genellikle gece avlanırlar. Av esnasında genellikle kükremezler. Fakat avı kovalarken birbirleriyle bağlantıyı sürdürmek için homurdandıkları olur.Buldukları takdirde leş yemekten de geri durmazlar. Aslanlarda av paylaşımı hiyerarşik bir düzende olur. Avdan ilk olarak yararlanma ayrıcalığı erkek aslandadır fakat sürünün erkek aslanı av mahallinde mevcudiyet gösterene kadar avı yere düşüren dişiler öncelikli faydalanır. Avlanan hayvan antilop ya da afrika mandası yavrusu gibi küçük veya orta boy av ise avlanma esnasında takımdan ayrı düşmüş daha yaşlı aslanların avın düşürüldüğü noktaya daha çabuk ulaşan diğerlerinin sırasını bekledikleri gözlemlenmiştir. Ortalama bir Afrika aslanının hızı saatte 55 km’yi bulabilir. Ancak bu hızını yalnızca kısa bir süre devam ettirebilir. Hız almadan 2 m yüksekliğe zıplayıp, 8 metre uzaklığa atlayabilir. Erkek aslanlar dişilerden daha ağırdır. Aslanlar etçildirler.
Afrika Aslanları 2 yaşında çiftleşmeye başlarlar. Fakat tam olgunluğa 5 yaşında erişir. Erkekler poligamdır, yani birden fazla eşleri vardır. Çiftleşme sırasında ve öncesinde erkek sürekli kükrer. İşe karışan erkeklerle kavga edebilir. Gebelik süresi 105-112 gün arasında değişir. Dişi bir doğuruşta 2-5 arası yavru dünyaya getirir. Yeni doğan yavrular kördür. Ayrıca kürkleri de beneklidir. Gözleri doğumdan 6 gün sonra açılır. Dişi, 3 aylıkken yavruları sütten keser ve onlara avlanma dersleri vermeye başlar. Bir yaşındaki yavrular bunu kendileri başarırlar. Yavrular arasındaki ölüm oranı fazladır. Bunun nedeni yavruların en son beslenmesidir. Bu yüzden yavrularda vitamin eksikliği görülür. Fakat bu doğal bir nüfus kontrol yöntemidir. Böyle durumlarda da dişiler yavruları ölümden kurtarmak için avlanır ve önce yavrularını beslerler ve sonra kendilerinden ayrılana dek yavrularına bakarlar.
Afrika aslanı, fundalarda, gövde yaparak onları sıcaktan koruyan ağaçların olduğu yerlerde, sazlıklarda yaşarlar. Açık toprakları severler. Kedigiller familyasının tek sosyal türüdürler. Sayısı 20 kadar olan sürüler halinde yaşarlar. Çok büyük sürüler 30 üyeyi barındırabilir. Grubu bir erkek aslan ya da birden fazla erkeğin oluşturduğu bir koalisyon yönetir. Genelde geceleri aktiftirler. Gündüzleri ise tembel bir kediden farkları yoktur. Gölgelik yerlere uzanır ve serinlemeye çalışırlar. Afrika'da Serengeti Millî Parkındaki aslanlar günde 20 [21] saat uyur. Bir aslanın ömrü genellikle 20-25 yıl arasında değişir. İyi şartlarda yaşayan ve beslenen bir aslan 30 yıl yaşayabilir.
Aslanların doğal düşmanı azdır. Av esnasında nadir de olsa zebralar sert bir çifte atarak aslanların dişlerini, kemiklerini kırabilirler. Bu durumda aslan sakat kalabilir, küçük kemirgenlerle beslenmek zorunda kalır. Ayrıca gnu, beyaz antilop, afrika mandası gibi güçlü boynuzları olan avlarından ağır bir boynuz yarası alabilirler. Bu yara onları doğrudan öldürebilir ya da enfeksiyon kapmalarına neden olur. Yani her iki durumda da aslanın hayatı tehlikeye girer. Ya da avlarını almak isteyen benekli sırtlanlar onlar için tehlike arz edebilir. Ayrıca bazen ağaca tırmanan bir aslan inerken sivri dallara takılarak can verebilir. Hayati tehlike arzeden insanlar ve timsahlar olmak üzere sadece iki doğal düşmanı bulunur. Timsahlar sudan uzak düşürüldüklerinde aslanların kolaylıkla alt edebileceği rakipleridir. Aslanların insan ile ilişkisi ise aslanlar için çok daha kritik bir seyir izlemektedir. Daha iki yüzyıl önce Anadolu'dan Hindistan yarımadasına kadar geniş alanlarda bulunan Asya aslanı bugün sadece Hindistan yarımadasında Hindistan devletinin koruması altına alınmış bir bölge içerisinde varlığını sürdürmektedir. Afrika aslanı korumaya alınmış bir tür olmasına karşın günümüzde Afrika aslanı için en büyük tehlike insanlarca avlanması değil, yaşam alanlarının insanlarca bozulmasıdır.
Pek çok kültürde hayvanlar aleminin en güçlü yaratığı olarak görülen aslan büyük saygı görmüş, tanrı ve kahramanlarla özdeşleştirilmiş hatta bazı kültürlerde tapınılmıştır. Hint Mitolojisinde Vişnu’nun dokuz avatarından dördüncüsü, Mısır Mitolojisinde Savaş tanrıçası Sekhmet’in sembolü, Yakındoğu Mitolojisinde Ana Tanrıça’nın yanı sıra Marduk, Ninib ve Nergal'in sembolüdür[22].
Hristiyan inancında Yeni Ahit’te İsa’nın sembolü olarak gösterilirken, Eski Ahit’te Yahuda ile özdeşleştirilmiştir. Yakup oğlu için 'Yahuda bir aslan yavrusudur' sözlerini sarf etmiştir[22]..
etiketi; MSW3
isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
Aslan (Panthera leo), Panthera cinsindeki büyük kedilerden biridir ve kedigiller (Felidae) ailesinin bir üyesidir. Yaygın olarak kullanılan Afrika aslanı topluca Afrika'daki birkaç alttürü belirtir. Bazı erkek aslanlar 250 kg (550 lb) ağırlığı aşmaktadır. Aslanlar, kaplandan sonra yer yüzünde yaşayan en büyük kedidir. Vahşi aslanlar şu anda Sahra Altı Afrika'da ve Hindistan'da(Nesli tehlikede olan hayvanların bulunduğu Gir Forest Ulusal Parkı'nda) yaşamaktadır. Antik tarihi zamanlarda, Kuzey Afrika dahil olmak üzere Afrika'nın büyük bölümünde, Yunanistan ve Güneydoğu Avrupa'dan Hindistan'a kadar Avrasya'da etkin olarak yaşamaktaydılar. Yaklaşık 10.000 yıl önceki geç dönem buzul çağında (Pleistosende) aslan insanlardan sonra en yaygın kara memelisiydi: Mağara aslanı (Panthera leo spelaea) Kuzey ve Batı Avrupa'da, Amerika aslanı (Panthera leo atrox) ise Amerika'da Yukon ile Peru civarında yaşıyordu. Aslan, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından savunmasız bir tür olarak sınıflandırılmıştır ve yirminci yüzyılın ikinci yarısında 20 yılda Afrika'daki aslan nüfusunda % 30-50 aralığında önemli bir nüfus azalması görülmüştür. Nüfuslarının azalmasının nedeni tam olarak anlaşılmasa da, yaşam alanlarının işgal edilmesi ve insanlar tarafından zarar görmeleri en başlıca sebepler olarak ön görülmektedir. Afrika'da, özellikle Batı Afrika aslanı nüfusu tehlike altındadır.
Rakip erkeklerle sürekli olarak savaşmaktan kaynaklanan yaralanmalar ömürlerini büyük ölçüde azalttığından, vahşi ortamda nadiren 10 ila 14 yaş arasında yaşamaktadırlar. Esaret altında 20 yıldan fazla yaşayabilirler. Aslanlar genellikle savan ve otlak alanlarda yaşamlarını sürdürürler. Aslanlar diğer kedilere kıyasla alışılmadık biçimde sosyaldirler. Genelde avlanan kadın aslan grupları, çoğunlukla büyük toynaklıları hedef alır. Aslanlar yapıları gereği genellikle insanları avlamaktan uzak dururlar ancak yine de bazı aslanlar bu davranışın dışına çıkabilir. Gün boyunca ağırlıklı olarak uyumayı tercih eden aslanlar, nadiren alacakaranlıkta sıklıkla gece (Gececil hayvanlar) aktiftir.
Erkek aslan, oldukça ayırt edici olan yelesinden kolayca tanınır ve yüzü insan kültürünün en çok bilinen hayvan simgelerinden biridir. Heykellerde, resimlerde, ulusal bayraklarda ve çağdaş sinema ve edebiyatta geniş bir biçimde tasvir edilmiştir. Aslanlar Roma İmparatorluğu zamanından beri insanlar tarafından tutulmuş ve on sekizinci yüzyılın sonlarından bu yana hayvanat bahçelerinde sergilenmek üzere aranan önemli hayvan türünden biri olmuştur. Hayvanat Bahçeleri, nesli tükenmekte olan Asya kökenli alt türleri için hazırlanan ıslah programlarında dünya çapında işbirliği yapmaktadır.